CHP’nin Kıbrıs Ziyareti Ve Düşündürdükleri
CHP’yi Kıbrıs kapsamında değerlendirirken geçen hafta Kuzey Kıbrıs’ta neler yaptı ona bakalım. Hemen başta söylemeliyim ki bu gezi programı son derece dikkatli planlanmıştı.

29/07/2024 09:12

Geçen hafta malumunuz Kıbrıs Harekâtı’nın 50. yıldönümü sebebiyle adamız hareketliydi. Bu vesileyle KKTC’ye Türkiye’den kalabalık heyetler geldi. Bunlardan biri de Türkiye ana muhalefet partisi CHP’nin heyetiydi. Bu ziyaret pek çok siyasi yoruma ve analize konu oldu. Ben de CHP’yi biraz tanıyan biri olarak bu konuyu ele almak istedim.
***
CHP Atatürk’ün kurduğu ilk Türkiye partisi ve 1920-1947 yılları arasındaki tek partili dönemin de devletle özdeşleşen partisi. 1965 yılında ilk kez ortanın solu olduğunu açıklayan CHP esas sol karakterini Ecevit liderliğinde kazandı. 1961-1965 yılları arasında CHP hükûmetlerinde çalışma bakanı olarak yer alan Ecevit işçi yanlısı ve halkçı özellikleri sebebiyle “Karaoğlan” lakabını kazanmış ve kısa sürede popülerliği sayesinde İnönü’yü alt ederek CHP’nin başkanlık koltuğuna oturmuştu. 1974’teki Kıbrıs harekâtı da Ecevit’in başbakanlığı altındaki CHP-MSP koalisyon hükümetine denk geldi. 1977’de “insanca bir düzen” vaadiyle % 41,4 oy oranı ile Türkiye’de bir sol partinin bir daha asla alamadığı kadar yüksek oy oranına ulaşan Ecevit’in CHP’sinin bu başarısında eminim Kıbrıs harekâtının da rolü olmuştur. 1980 darbesinden sonra özellikle sol kanadının aldığı ciddi darbe, parti örgütlerinin dağıtılması, Ecevit’in 1987’ye dek siyasetten yasaklı oluşu vs. derken CHP’nin küllerinden doğan SHP meşaleyi devralmış, Ecevit ise eşi aracılığıyla DSP’yi kurmuştu. Lakin SHP Deniz Baykal’ın tekrar kurduğu CHP’ye katılarak 1995’te kendini feshetti. Baykal 1995’ten 2010’daki kaset skandalına dek (1999-2000 arasındaki kısa bir dönem hariç) CHP’nin başkanlığını yürüttü ve bu süreçte CHP’yi daha ulusalcı-laik çizgiye çekti. 2002 seçimlerinde DSP’nin erimesiyle CHP tekrardan merkez soldaki tek adres haline geldi. 2000’lerde sınıf siyasetinden kopup neoliberalizmle daha barışık hale gelen parti kent merkezlerinde görece orta ve orta üst sınıfların partisine dönüştü. 2010’da genel başkanlığı devralan Kemal Kılıçdaroğlu da partinin ideolojik çizgisinin netleşmesini sağlayamadı ve AKP’ye karşı etkili bir muhalefet sergileyemedi. Merkez sağ seçmeni de arkasına alarak AKP ile mücadele etmeye çalışan parti gittikçe sağa kaymakla suçlanıyordu. 2023 seçim yenilgisinin ardından yapılan son kurultayda ise sürpriz bir şekilde parti başkanlığını Özgür Özel kazandı ve o günden beri de parti bir yenilenme çabası içinde. Bu çabanın 2024 yerel seçimlerde olumlu sonuç verdiğine ve partinin 1970’lerden beri ilk kez seçim kazandığına tanık olduk. Lakin partinin tamamen kendini bulduğunu söylemek hala mümkün değil. Sosyal demokrat bir parti olma iddiasında olan CHP gittikçe sağa kaymış Türkiye siyasi arenasında bu hedefine çok da ulaşabilmiş değildi. Laiklik ve insan hakları konusunda AKP’ye muhalefet yapmaya çalışmakla birlikte özellikle Kürt sorunu konusunda bocalamaya devam ediyor. Kıbrıs da bocaladığı konulardan biri. Niye derseniz, hem parti içinde hem de kendi seçmeni içinde bu konularda çok değişik pozisyonlara sahip insanlar var. İyimser açıdan bakarsak partinin AKP’nin aksine çoğunlukçu değil çoğulcu yapısı parti içi demokrasinin varlığına işaret ediyor. Karamsar açıdan bakarsanız da partinin bazı siyasi konularda net pozisyon almakta zorlandığını görüyoruz. Nitekim daha cesur adımlar atmaya çalıştığı noktalarda hemen AKP tarafından yeterince “yerli ve milli” olmamak, hatta “terörist” ya da “teröristlerle iş birliği içinde olmak” ile suçlanabiliyor. Ve maalesef Türkiye’de bu söylemlerin alıcısı çok. CHP henüz kendisini bu handikaptan kurtarabilmiş değil.***
CHP’yi Kıbrıs kapsamında değerlendirirken geçen hafta Kuzey Kıbrıs’ta neler yaptı ona bakalım. Hemen başta söylemeliyim ki bu gezi programı son derece dikkatli planlanmıştı.- Havaalanında CTP tarafından karşılandılar.
- Dr. Fazıl Küçük, sonra da Rauf Denktaş’ın mezarlarını ziyaret ettiler.
- CTP’yi ziyaret edip Tufan Erhürman ile ortak açıklama yaptılar.
- Cumhurbaşkanı Tatar’ı, Meclis başkanı Töre’yi, Başbakan Üstel’i ve Dış İşleri Bakanı Ertuğruloğlu’nu ziyaret ettiler.
- Törenlere katıldılar.
- Halkın Partisi’ni ziyaret edip ortak açıklama yaptılar.
- Serdar Denktaş’ı ziyaret ettiler.
- Eski cumhurbaşkanları Talat’ı, Eroğlu’nu ve Akıncı’yı ziyaret ettiler.