Geleneksel eğitim modeli, değişen dünya koşullarında, çocuklarımızı ve toplumumuzu etkin ve saygın bir hale getiremez.
Geleneksel eğitim modeli, değişen dünya koşullarında, çocuklarımızı ve toplumumuzu etkin ve saygın bir hale getiremez.
Eğitim konusunda devletin duyarsızlığı ısrar edilirse, on binlerce çocuk eğitime, öğrenmeye ve okullarına yabancılaşmaya devam edecek.
Yeni yüzyılda, devlet ve toplum olarak ‘son umut’ eğitime tutunarak yola koyulmalıyız.
Eğitim yolunda devleti, sivil toplum örgütleri, kamu kurum ve kuruluşları, siyasi örgütleri, üniversiteleri, velileri, öğretmenleri, yöneticileri ve eğitim konusunda sorumluluk alması gereken herkesi bu mücadeleye omuz vermesi ve birlikte çalışmayı-değişimi başarması gerekmektedir.
Eğitimde her kesim ve her düzeyde üzerinde, uzlaşı sağlanacak yeni bir sistem için toplum olarak birlikte yaşama kültürümüze, korkularımızdan tutun da, damak tatlarımıza ve yaşam şeklimize, coğrafyamıza sahip çıkmamız gerekmektedir.
Yeni sistemde, birlikte yaşama kültürüne sahip, ahlaki ve toplumsal değerlerimizle tamamlanmış, eleştirel akla ulaşmış bireylerden oluşacak açık bir toplumda, yeni eğitim sistemini, her kesimin üzerinde uzlaşacağı ‘’ ortak akıl ‘’ çerçevesinde yeniden inşa etmek mümkün kılınmalıdır.
Eğitimde yenilikçi yaklaşımlar, eğitim sisteminin modernleşmesi ve bireylerin ihtiyaçlarına daha iyi çözümler üretmesi açısından son derece önemli sayılmaktadır.
Yeni eğitim sisteminde, proje tabanlı öğrenme, teknoloji entegrasyonu, kişiselleştirilmiş öğrenme, akıl yürütme ve eleştirel düşünme becerileri; Etkili iletişim ve iş birliği, eğitimde sanal ve artırılmış gerçeklikle; yeni öğrenme beceri ve yöntemleri ile eğitimde kalite ve niteliği artırmak ve öğrencilerin potansiyellerini maksimum düzeyde ortaya çıkarmak için olmazsa olmazlardır.
Yeni eğitim sisteminde, bu yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi, sadece öğrencilerin değil, aynı zamanda tüm toplumun refahının artırılmasında büyük katkılar sağlayacaktır.
Eğitim de yeni yüzyılda, sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda bireyleri hayata hazırlayan, onların düşünme yeteneklerini geliştiren, toplumda düşünüp çözümler üreten bireyler kazandıran bir süreç olmalıdır.
Eğitimde yenilikçi yaklaşımlar, geleceğin eğitimini şekillendiren önemli unsurlardır.
ETKİLİ BİR OKUL VE ÖĞRENME ORTAMLARI…
Eğitim literatürüne baktığımızda standartlaşma konusunda yeterli çalışmaların bulunmadığı gözlemlenmektedir. Ülkemizde standartlaşma çabalarına fiziki alanlarla başlayarak artırılması, mevcut standart çalışmalarının da kağıt üzerinde bırakılmaması çok büyük önem arz etmektedir.
Gelecek için yapılacak Okul binası projelerinde, nüfüs bilgilerinin reel olarak bilinmesi ve dikkate alınması, çocuk çağ nüfusunun, okulların kontenjan sayılarına göre maksimum ve minimum öğrenci sayılarının saptanarak planlar yapılması en önemli konulardan biri olarak önümüzde durmaktadır.
Yeni okul binası projelerinde, standartlaşma, okulun büyüklüğüne karar verme, bölge halkına hizmet konularıda dikkate alınarak planlanmalıdır.
Yeni Okul binası projelerinde öğrenci başına düşecek açık ve kapalı alan miktarlarından tutunda, kalabalık olmayan sınıflar ve öğrenci sayısına uygun okul büyüklüklerinin sağlanması, sınıf sayılarının 26’yı aşmayan ve öğrenci başına düşen derslik alanı için 2 metrekareden aşağı olmamalıdır.
Sınıf kullanımının ve görünümünün, öğrencilerin moral ve enerjisini artırmada önemli bir etkiye sahip olduğu yapılan çalışmalarda ortaya konmuştur.
Yine literatüre baktığımızda okul binalarında, açık ve kapalı alanların geniş ve rahat olması, alan laboratuvarlarının, teknik beceri atölyelerinin, resim, sanat ve müzik odalarının, kütüphane ( yeni yaklaşımlarda öğrencinin araştırma ve proje çalışmalarını yürüteceği alan), rehberlik odaları, bilgisayar ve teknoloji odaları, çok amaçlı salon, kapalı spor salonu, misafir (veli görüşme) odaları ve daha birçok alanın oda standartları okul nüfusuna bağlı olarak belirlenmeli ve yapılacak tüm okullarda standart olmalı.
Okul nüfusuna göre idari alanlar, fiziki yapı ve okul projelerinde standartlaştırılarak Müdür, Müdür yardımcıları, Öğretmenler ve çalışanlara kafeteryasından tutunda, idari tuvaletlere kadar nüfusa göre planlanmalıdır.
Her kat ve bloğa denk gelecek şekilde tuvaletler ve müdür yardımcısı odasının bulunması, okulun kontrolü açısından önem arz etmektedir.
Yine okulda idare – öğretmen iletişim ağının etkili bir şekilde oluşturulmalı, öğrenci – öğretmen iletişimlerinin de etkin ve fiili kullanıma uygun kurgulanması önemli konulardandır.
Okulların eğitim sürelerine göre, servis alanları kapsamında, okul servis araçlarının güvenli bir şekilde indirme ve bindirme yapabileceği alanlar, kantin, yemekhane, revir ve öğretmen ile misafir otopark alanları iyi planlanmalıdır.
Ders aralarında, sınırlı bir zaman diliminde çok fazla öğrenciye hizmet vermesi gereken kantin ve tuvaletlerin okul nüfusuna bağlı olarak planlanması çok büyük önem arz etmektedir.
Okullarda teknoloji ve elektrik planlamaları çoklu kullanıma olanak tanımalı, gelecekte meydana gelecek yeniliklere adapte olabilme esnekliğine sahip olmalıdır.
Okul binaları teknolojinin, hem yaratıcı hem de iyi entegre edilmiş biçimde, çoklu kullanımına olanak sağlayacak biçimde olmalıdır.
Okullarda çevre düzenlemeleri ve ağaçlandırma alanları, toprakla ilgili yaşamsal bilgilerin verileceği, eğitsel kol çalışmalarında kullanılacak alanlar planlanmalıdır.
Eğitim literatüründe yapılan çeşitli çalışmalarda, temiz, bakımlı, iyi donanımlı okullarda yalnız moraller değil, akademik başarı ve eğitimin niteliği de olumlu yönde artmaktadır.
Etkili bir okul ortamı ve nitelikli eğitime ulaşmak tüm bu yazdıklarım ve daha fazlasının bir araya getirilmesi çalışmalarına bağlı olacaktır.
Eğitimde yapılacak çok işimiz vardır. Zaman kaybedecek durumda değiliz, bu nedenle hemen şimdi eğitimde planlamalara ve çalışmaya başlamalıyız.
Kalın sağlıcakla...
YAZI/ OZAN ÇOLİ