Öğretmen, Verdiği Mücadelenin Bedelini Ödüyor

Öğretmenlerimiz, toplum adına gerçek özgürlükler, çocuk hakları, kadın hakları, kültürel zenginliklerimiz ve çağdaş yaşam biçimimiz için aylardır mücadele vermektedir.

Ozan Çoli
02/04/2025 10:43
Öğretmen, Verdiği Mücadelenin Bedelini Ödüyor
Öncelikle, geçmiş Ramazan Bayramınızı sevdiklerinizle ve ailenizle birlikte şeker tadında geçirdiğinizi umarak, tüm okurlarımızın bayramını en içten dileklerimizle kutlarız. Ülkemizde yaşanan sıkıntı ve sorunların (trafik, yolsuzluklar, çarpık ilişkiler vb.) çoğunun kaynağı ve çözümleri eğitim biliminde saklıdır. Ülkemiz eğitiminin (daha önce de yazdıklarım gibi) önde gelen sorunları arasında, okul alanlarının 21. yüzyıla göre planlanmamış olması, öğretmene yatırım yapmaktan vazgeçilmesi ve okul binalarının öğrenci sayıları ile teknolojik gelişmelere yetersiz kalması yer almaktadır. Sosyal devlet ilkesine Anayasamızda ve yasalarımızda geniş bir şekilde yer verilmesine rağmen, devleti yöneten hükümetler bu alanlardaki hizmet yetersizliklerini (sağlıkta hastane, ilaç gibi; eğitimde okul binaları, müfredatlar gibi veya sosyal konuttan yollarımıza, elektrikten evlerimizde kullandığımız suya kadar) göz ardı etmeye devam etmekte ve devleti yönetiyormuş gibi yaparak toplumu kandırmayı sürdürmektedirler. Daha geçen ay indirim kampanyası başlatan Başbakan, son bir ayda motorlu araçlar vergisine, trafik cezalarına ve en sonunda elektrik zammına okkalı artışlar yaparak bu topluma dayatmıştır. Bu kampanya indirim kampanyası değil miydi? Sanki hükümet eliyle "bindirim" kampanyasına çıkılmış gibi oldu. Ancak toplumdan gelen tepkiler, bu hükümetçilik oyunlarının sonuna gelindiğini gösteriyor. Sistem, topluma hizmet yerine zam ve soygun üreten bir yapıya bürünmüş; bunun karşılığında topluma her alanda hizmet yolları tıkanmış, halk ise sorunlarına çözüm üretemeyen bir yapı ile karşı karşıya kalmıştır. Unutulmaması gereken bir konu ise: Çocuklar, yetişkinlerin mükemmel olmadığını anladıkları gün ergen bireyler olurlar. Pedagoji bilmeyenler bunu bir yerlere not etsinler lütfen. Eğitim çağındaki çocuklar ve gençler için devletin imkan ve fırsat eşitliğini sağlaması, eğitim biliminin en temel ilkesidir. Öğretmenler, meslekleri gereği bu ilkeyi çok iyi bilmekte ve aynı zamanda uygulamaktadırlar. Öğretmenlerimiz, toplum adına gerçek özgürlükler, çocuk hakları, kadın hakları, kültürel zenginliklerimiz ve çağdaş yaşam biçimimiz için aylardır mücadele vermektedir. Ancak hükümet edenler, konfor alanlarından, ikramlarla yaşamları etkilenmeden aldıkları kararlarla "bir öne, iki geri" şeklinde hareket ederek bizi yönetmeye çalışmaktadır. Sendikalı öğretmenler ise verdikleri mücadelenin bedelini her ay sonunda maaşlarını eksik alarak, baygınlık geçirerek, psikolojik yıpranma yaşayarak, evlerinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını erteleyerek ağır bedeller ödemektedir. Buna rağmen okullarında, sokakta, dijital platformlarda, inandıkları ve doğru bildikleri yolda, toplumun ve çocuklarımızın geleceğinin daha aydınlık yarınlara ulaşması için sarsılmaz bir irade sergileyerek mücadelelerini sürdürmektedirler. Buradan tüm toplumumuzu, çocuklarımızın ve ülkemizin aydınlık yarınları için öğretmenlerimizin başlattığı mücadeleyi desteklemeye ve omuz vermeye çağırıyorum. Ayrıca, böylesi toplumsal bir konuda çocuk ve kadın bedeni üzerinden politika yapılmasını, kamusal alanların dini ritüellerle şekillendirilmesini kabul edilemez buluyoruz. Kamu yöneticilerinin tüm baskılarına direnen ve bu mücadeleyi sırtlayan KTOEÖS. ve KTÖS yöneticileri ile öğretmenlerimizi kalben selamlarken, tarihimizde olduğu gibi bugün de öğretmenler ve örgütlü bulundukları sendikalar, söz konusu toplumsal yarınlar olduğunda en kötü koşullarda dahi yine öne çıkarak toplumu aydınlık yarınlara taşıyacak bilgelik ve örgütlenme gücüyle bizlere güven vermektedir. Başöğretmenin ve öğretmenlerimizin açtığı yolda, laik ve bilimsel temellere dayalı, "fikri hür, vicdanı hür" nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz. Kalın sağlıcakla... YAZI/ OZAN ÇOLİ