Bekirpaşa’da neler oluyor? Baskı, tehdit, şeriat söylemleri…

İş artık sadece öğrencilerin ne giydiğiyle sınırlı değil. Öğretmenlere yöneltilen tehditler, öğrenciler arasında konuşulan “şeriat” söylemleri ve pandemi sonrası bölgede kurulan bazı derneklerin çocuklar üzerindeki etkisi, bu tartışmanın çok daha derin bir yarılmayı işaret ettiğini gösteriyor.

Selda Bektaş
18/04/2025 13:55
Bekirpaşa’da neler oluyor? Baskı, tehdit, şeriat söylemleri…

Şubat tatilinden sonra okul zilinin çalmasıyla birlikte sadece dersler başlamadı — aynı zamanda Kuzey Kıbrıs’ın yeni bir krizi de gün yüzüne çıktı. İrsen Küçük Ortaokulu’nda bir, Bekirpaşa Lisesi’nde ise iki kız öğrencinin disiplin tüzüğüne aykırı şekilde başörtüsüyle okula gelmek istemesiyle başlayan tartışma, kısa sürede ülkenin siyasi ve toplumsal nabzını alt üst etti.

Bu yaşanan, sadece bireysel bir kıyafet tercihi meselesi mi, yoksa daha büyük bir dönüşümün habercisi mi?

Zaten ekonomik zorluklar, sağlıkta çöküş, güvenlik endişeleri, çevresel felaketler ve kamu kurumlarında süregelen yolsuzluk iddialarıyla sarsılan toplumda, bu yeni gerilim halkın sabrını taşıran bir başka damla oldu.

Her kesimden insan, laik ve bilimsel eğitimi savunmak için sokaklara döküldü. Eğitim Bakanlığı’nın baskılarına rağmen öğretmenler derslere girmedi.

İrsen Küçük Ortaokulu’ndaki öğrenci, Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne geçerek gündemden bir nebze çekildi. Ama Bekirpaşa Lisesi’nde tansiyon düşmek bilmiyor. Başörtüsüyle okula gelmeye devam eden iki öğrenci, öğretmenleri de derslere girmeme kararı almaya zorladı. Bunun üzerine, bu öğrencilerin velileri ve destekçileri okul önünde beklemeye başlayarak, gerilimi daha da arttırdı.

Üstelik tüm bu gerilim sürerken, hükümetin Bakanlar Kurulu kararıyla başörtüsünü yasal zemine oturtması-  yani toplumun gözü önünde bir ideolojik dönüşümü dayatması- krizi daha da derinleştirdi.

İş artık sadece öğrencilerin ne giydiğiyle sınırlı değil. Öğretmenlere yöneltilen tehditler, öğrenciler arasında konuşulan “şeriat” söylemleri ve pandemi sonrası bölgede kurulan bazı derneklerin çocuklar üzerindeki etkisi, bu tartışmanın çok daha derin bir yarılmayı işaret ettiğini gösteriyor.

Tüm bu soruların ve iddiaların peşine düştük. Öğrenciler ne yaşıyor? Öğretmenler neyle karşı karşıya?

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Örgütlenme Sekreteri Erkan Bulak, yaşananları ve perde arkasındaki baskıları KIBRISLI Gazetesi Haber Müdürü Selda Bektaş’a anlattı.

“BERE, BAŞÖRTÜSÜNE DÖNÜŞTÜ…”

Öncelikle, bu süreç nasıl başladı?

Şubat tatilinden sonra iki öğrenci okula başörtüsüyle gelmeye başladı. Aslında bu öğrencilerin durumu yeni değildi. Daha önce birinin başında bere vardı ve öğretmenlere öğrencinin “saçkıran rahatsızlığı var” şeklinde yansıtıldı.  O dönem herhangi bir sağlık raporu sunulmadı ama iyi niyetli bir yaklaşım sergilendi. Zaten o zaman başörtüsü değil, bere vardı. Ancak Şubat sonrası doğrudan başörtüsüyle okula gelmeye başladılar.

erkan  bulak.jpeg

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Örgütlenme Sekreteri Erkan Bulak, yaşananları ve perde arkasındaki baskıları KIBRISLI Gazetesi Haber Müdürü Selda Bektaş’a anlattı.

Bu noktada öğretmenlerin tavrı ne oldu?

Öğretmenler, durumu okul kuralları çerçevesinde değerlendirdi. Kıyafet tüzüğü çok net: Öğrenciler okul forması giymek zorundadır ve dini simgeler serbest değildir. Bu, öğretmenlerin kendi koyduğu değil, yasalarla belirlenmiş bir kural. Öğretmen arkadaşlarımız bu kurala uygun davranılması gerektiğini ifade etti.

“ÖĞRETMENLER ARANDI, TEHDİT EDİLDİ”

Öğretmenler durumu sendikaya bildirdi. Biz de sendika olarak, kıyafet tüzüğüne aykırı bu uygulamaya karşı durmak için grev kararı aldık. Ancak olay burada büyüdü. Öğrenciler başörtüsüyle, forma kurallarına aykırı şekilde okula gelmeye devam etti. Öğretmenler ise bu sınıflarda grev haklarını kullanarak derse girmedi. Dün de okul müdürü, öğretmenleri tek tek arayarak ciddi bir baskı kurdu. “Derslere girmezseniz hakkınızda soruşturma başlatılacak” dedi.

Müdür bu baskıyı hangi temele dayandırdı?

Bakanlıktan gelen bir yazıya dayandırdı. “Elimde yazı var, derslere girmezseniz soruşturma açılacak” dedi. Ancak biz o yazıyı görmek istedik, hâlâ kimseye gösterilmiş değil. Bu, açıkça bir tehdittir. Biz o yazıyı hâlâ göremedik. O yazının hukuki geçerliliği de yoktur.

Bu, laik, bilimsel eğitimi ve kamusal alanı savunma mücadelesidir. Öğretmenler üzerinde kurulan baskıya, tehditlere, dini cemaatlerin okullarda alan açmasına karşı bir duruştur. Bugün Bekirpaşa’da grevde olan öğretmenler, “Bu ülke gericiliğe teslim olmayacak” diyor.

“ÖĞRETMEN ANAYASAYA SAHİP ÇIKIYOR…”

Ve bugün ikinci dersten itibaren öğretmenler grevde…

Evet. Müdür de Bakanlık tarafından baskı altında. Anayasaya uymayan bir hükümet var ve bunu öğretmenden talep ediyor. Öğretmen aslında burada anayasasına sahip çıkıyor.

Tarikat bağlantısı iddiası da var. Bu konuyu biraz açar mısınız?

Evet, İskele’de bir tarikata ait olduğu söylenen bir dernek açıldı pandemi sonrası. Burada çocukları cezbedici şeyler yer aldı. Bilgisayar oyunları gibi. Özellikle erkek öğrencilerin yavaş yavaş dönüştürüldüğünü gördük zaman içinde. Bu kriz patlak verdikten sonra bazı erkek öğrenciler, sınıf içinde “şeriat” konuşmaları yapmaya başladı. Öğretmenleri “kâfir” ilan eden ifadeler bile kullanıldı. Bu çok tehlikeli bir noktadır.

bekirpaşa son.jpeg

 Ailelerin tutumu nasıl?

Aileler, kayıt sırasında okulun kıyafet tüzüğünü imzalayıp kabul ediyor. Yani “kızım başörtülü gelebilir” diyemez. Ancak arkalarında dini çevrelerin ve bazı politik yapıların desteğiyle bu kuralları ihlal etmeye çalışıyorlar. Kendi ideolojilerini eğitim sistemine dayatmaya çalışıyorlar. Biz buna karşıyız.

Bu süreç öğretmenleri nasıl etkiledi?

Öğretmenler çok yıprandı. Hem bakanlık, hem denetmen hem de müdür baskısıyla karşılaştılar. Yalnız bırakıldılar. Ama buna rağmen dimdik duruyorlar. Grev kararı öğretmenler tarafından ortaklaşa alınmış bir karardır. “Derslerimize, emeğimize, kimliğimize sahip çıkıyoruz” diyorlar.

Son olarak neler söylersiniz?

Bekirpaşa’daki grev, sadece o okulun değil, tüm toplumun meselesidir. Bu bir dönüm noktasıdır. Tarikatların, gerici yapıların okullara sızmasına karşı verilen bir direniştir. Laikliği, eğitimin bilimselliğini ve öğretmenlerin saygınlığını savunuyoruz. Bu direniş yayılacaktır. Çünkü bu ülke gericiliği kabul etmeyecek.

#başörtüsü tüzüğü#kktc eğitim#bekirpaşa lisesi