Yorgun, öfkeli, tükenmiş bir toplum… Varoluşsal bir çıkmazın içindeyiz

Çevremize baktığımızda sorunları çözümsüz kalan, mutsuz, bezgin ve yorgun ayni zamanda da kızgın insanlar topluluğu haline gelmiş bir toplum görüyoruz.

Ozan Çoli
04/06/2025 12:43
Yorgun, öfkeli, tükenmiş bir toplum… Varoluşsal bir çıkmazın içindeyiz

Kıbrıs Türk toplumu, günlük yaşananlara ve siyasilerin, yönetsel kararlarına ayak uydurmakta zorlanmaktadır. Çevremize baktığımızda sorunları çözümsüz kalan, mutsuz, bezgin ve yorgun ayni zamanda da kızgın insanlar topluluğu haline gelmiş bir toplum görüyoruz.

Bu güzelim adada, çok değil beş veya on yıl öncesine kadar coğrafyamıza baharın gelmesi ile doğayla birlikte, insanlar da canlanır, Mart 9’u ve festivaller gibi sosyal etkinliklerle tam bir cennet olurdu.

Kıbrıs sorununun çözümsüz kalması ve her beş yılda bir, toplumu, insanlarımızı sarsan komplikasyonlar yaşatması, toplumun genelinde ( kendini Kıbrıslı sayanlar ) karamsarlık yaratmakta ve toplumsal bir tükenmişlik yaşatmaktadır. Sanki çözülmeyen sorunlar bizleri nefessiz bırakmaktadır.

Yaşadığımız ülkede, Kıbrıs sorunu gibi hayatımızda, devasa varoluşsal bir sorunumuz varken, bir de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümeti ve yöneticilerinin yönetsel kararları ve uygulamalarının, akla mantığa, adalete ve hukuk kuralların uygun olmaması, tartışılır olması, toplum ve insanımız üzerinde baskılar yaratması, birçok yönetsel kararın da mahkemeler yolu ile sınanması (yönetsel kararların devlet işleyişi ve sosyal adalet esaslarına uyulmadığı düşüncesi) zaten bu küçük ülkeye göre planlanmış mahkemelerimizin ve hukuk sistemimizin üzerine büyük bir yük bindirerek, adaletin tecellisinin gecikmesi ve sorun yaşayan insanların, adalete ve sisteme olan inancının sarsılmasına yol açmaktadır.

Yönetenler, ülke insanlarını, devleti ve toplumu geleceğe, çağdaş refah ve mutluluğa ulaştırmak için yönetme yetkisi aldıklarını unutarak, hedefleri şaşmış bir şekilde, yetkiyi ve makamı alan yeminlerinin içeriğine dahi bakmaksızın (etik değerleri hiç söylemiyorum ) hükmetmek istiyorlar. Devletin, anayasa ve yasalara itina ile en başta uyması gerekenler, makama oturur oturmaz, hükümdar gibi davranarak, kendi çevrelerinin çıkarları uğruna, hukuk devleti, sosyal devlet kurallarını yok sayıyor. Zaman zaman da bu kuralların etrafından dolanarak, liyakatsız bir şekilde kamu sektörünü de, yasalar ve hukuk karşısında aciz bir duruma getiren kararlarla, mahkemelerin iş yükünü her geçen gün artırmaktadırlar.

Mahkemelerden sorumlu makamlar, son beş yılda, kaç tane idareye karşı dava dosyalandığını, mahkemelerin istatistiki bilgilerini açıklarsalar, halka hizmet için göreve gelenlerin, halk tarafından ne kadar mahkemeye verildiğini ve yönetenlerin ne kadar hukuk içinde yasalara uyup uymadığını anlamamız açısından önemli ve yerinde olacaktır.

“Hukuk ve adalet bir milletin temelidir”…

Toplumu, çağdaş medeniyet seviyesine ve refaha kavuşturmak için oyumuzu isteyip seçilenler, hükümet, bakan ve milletvekili olarak hukuka aykırı icraatlar yapıyorlarsa, onların da gereken yargılamalardan geçebilmesi ve suçlu bulunmaları halinde cezalandırılmaları, adalet ve toplumun geleceği açısından önemli bir mesele olduğu varoluşsal bir sorunumuzdur.

Kıbrıs Türk insanının, yaşadıkları ve hissettikleri kendi ülkesinde bir yabancılaşma, kimlik bunalımları, güvenlik kaygıları, gerekli gereksiz dağıtılan vatandaşlıklar, trafikte yaşanan sorunlar, geçim kaygısı ve bu sorunların sürekli olarak artması, büyük bir stres yaratmaktadır.

Yaşadığımız bu coğrafya ve cennet adamızda, huzursuz bir hayata mahkum edilmemiz, bedenlerimiz üzerinde, kalıcı bir çok hastalıklara sebep olmaktadır. Bunu çevremizdeki insanlara baktığımızda kanser ve türevleri ile çeşitli diğer hastalıklar olarak yaşandığını görüyoruz, yaşıyoruz.

Sonuç olarak, bireysel veya toplum olarak yaşadıklarımız, hayata bakışımızı ve gülümsememizi         (mutluluğu ) yok etmektedir. Umutlarımız ve inançlarımız tüketilmek istenmektedir.

Tedirginliğimizin ana kaynağı, varoluşsal değerlerimizin tehlikeye girdiğini görmemiz ve yaşamamızdandır.

Kalın sağlıcakla ...

#kıbrıs türkü#liyakat#varoluş