İncirli: Tek bir hastamızda CJH görülmüş olması bizleri korkutmasın

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden , Deli Dana olarak bilinen Creutzfeldt-Jacob hastalığı (CJH) ile ilgili açıklama yaptı.

İncirli, devlet kurumlarının Deli Dana hastalığı ile ilgili açıklamalarını yetersiz bulduğunu belirterek, “Korkmayalım ama tedbirli olalım. Denetimlerin eksiksiz yapılmasını talep edelim ve sağlayalım” çağrısında bulundu.

İncirli’nin sosyal medya paylaşımı:
Creutzfeldt-Jacob hastalığı (CJH) oldukça nadir (1-2/1.000.000) görülen, tedavisi olmayan, ölümle sonuçlanan nörolojik bir hastalıktır. Prion denilen virüs ya da bakteri olmayan, yanlış üretilen proteinlerin beyin dokusunda birikmesi ile ortaya çıkar.  En sık görülen sporadik (münferit) formudur. Daha nadir olarak genetik (olguların %15’i) ve varyant formları vardır. Sıklıkla 60 yaşından sonra ortaya çıkar. Unutkanlık, kişilik değişiklikleri, istemsiz hareketler, dengesizlik, nöbet gibi belirtileri vardır. Klinik bulguların yanı sıra beyin manyetik rezonans görüntüleme (MRG), elektroensefalografi (EEG) ve beyinomurilik sıvısı (BOS) tetkikleri ile tanı konur.

1996 yılında Birleşik Krallık’ta bovine spongioform encephalopathy (deli dana hastalığı) ile enfekte olan dana etini tüketen insanlarda daha genç yaşlarda (ort.28 y) ortaya çıkan varyant form hastalığın dünya genelinde dikkat çekmesine yol açmıştır. 1990’lı yıllarda olgulardaki artış hayvan yemi üretiminde yaşanan sorunlarla ilişkilendirilmiş, üretim süreçlerinde tedbirler alınmıştır.  O yıllarda dünyada yaşanan panik hala hafızalarda olsa da  günümüzde görülen olguların çok büyük kısmının enfekte dana etiyle bulaş kaynaklı olmadığını biliyoruz.

Nöroloji uzmanı olarak çalıştığım 2002-2018 yılları arasında Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Nöroloji Kliniği’nde toplam 6 olguya tanı koymuştuk. Hastaların ikisi kadın, dördü erkekti. Yaşları 57 ile 70 (ortalama 61.2) arasındaydı. Birbirleri ile bağlantılı değillerdi, ülkenin farklı bölgelerinde yaşıyorlardı. O dönemde Sağlık Bakanlığı’na, Veteriner Dairesi’ne gerekli bilgileri vermiş, uyarılar yapmıştık. Sözünü ettiğim yıllardan sonra başka meslektaşlarım da yeni olgular görmüş olabilir, varsa bu olgular benim kayıtlarımda mevcut değil. Nüfusumuz her ne kadar tartışmalı olsa da, ülkemizde 1-2 yılda bir olgu görülmesi beklenen bir durumdur.

Geçtiğimiz günlerde 69 yaşında erkek bir hastanın CJH nedeniyle hayatını kaybetmesi ülkemizde bir panik havası oluşturdu. Halk arasında endişe, doğru olmayan inanışlar ve korku yayıldı. Elbette gıda hijyenine uyulmalı, yiyecekler uygun koşullarda saklanmalı, önerilen ısıda pişirilmeli, hayvanlar veteriner kontrollerinden geçirilmeli ve kesimler doğru yapılmalıdır. Denetimsiz etler piyasaya sürülmemelidir. Bunlar zaten her zaman olması gereken, alınması gereken tedbirlerdir. Dahası Sağlık Bakanlığı kayıtları eksiksiz tutmalı, olgularda artış olup olmadığını yakından takip etmelidir. Veteriner Dairesi’ne, Sağlık Bakanlığı’na, yerel yönetimlere düşen görevler vardır. Devlet kurumlarının yapmış oldukları açıklamaları ve çalışmaları yeterli bulmuyorum. Sağlık Bakanlığı olgu sayısı verdi mi? Veteriner Dairesi hayvan kesimleri ile ilgili denentim raporları sundu mu? Hayır. Zaten korku da bu belirsizliklerden ve bilgi eksikliklerinden kaynaklanmaktadır. Ama epidemiyolojik olarak beklenen yaşta, şüpheli teması olmayan, tek bir hastamızda CJH görülmüş olması bizleri korkutmasın. Korkmayalım ama tedbirli olalım, denetimlerin eksiksiz yapılmasını talep edelim ve sağlayalım.