Akpınar: Bu süreç ihtiyaç temelli bir güvenlik politikasıdır

Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhat Akpınar, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhat Akpınar, 

Akpınar, son günlerde muhalefetin hükümet tarafından verilen tabanca izinlerini manipülatif bir dille kriminalize etmeye çalıştığını kaydederek, “Silahlanmayı ve tabanca kullanımını, sportif faaliyetler dışında haklı çıkarılamaz olarak sunmak, toplumda yanlış algılar yaratmaktadır. Oysa mevcut tablo, keyfi değil; hızla değişen demografik yapı, dış kaynaklı tehditler ve küresel kriminal gelişmeler ışığında alınan ihtiyaç temelli tedbirleri yansıtmaktadır” dedi.

Akpınar’ın sosyal medya paylaşımı şu şekilde:
Kriminal Tehditlere Karşı Hassas ve Ölçülü Tedbirler Halkımızın Güvenliği İçindir. Esasen Silahlanmayı benimseyen bir duruşum yoktur.

Son günlerde muhalefet, hükümet tarafından verilen tabanca izinlerini manipülatif bir dille kriminalize etmeye çalışmaktadır. Silahlanmayı ve tabanca kullanımını, sportif faaliyetler dışında haklı çıkarılamaz olarak sunmak, toplumda yanlış algılar yaratmaktadır. Oysa mevcut tablo, keyfi değil; hızla değişen demografik yapı, dış kaynaklı tehditler ve küresel kriminal gelişmeler ışığında alınan ihtiyaç temelli tedbirleri yansıtmaktadır.

 1. Artan kriminal olaylar, kontrolsüzlük değil, küresel risklerin yansımasıdır

KKTC, hızla değişen demografik yapısıyla farklı kültürlerden gelen nüfusu da bünyesinde barındırmaktadır. Özellikle yurt dışından gelen ve vatandaş olmayan grupların bir kısmının dahil olduğu uyuşturucu, kara para aklama ve organize suç faaliyetleri, küresel ölçekte olduğu gibi ülkemizde de kendini göstermektedir. Bu durum, hükümetimizin kontrol zafiyeti değil; küresel suç ekonomisinin yerel yansımalarıdır.

 2. Uyuşturucu ve kara para ile mücadele en üst düzeyde sürmektedir

Hükümetimiz, emniyet güçlerimizin kararlı mücadelesiyle, uyuşturucu ticareti ve kara para aklama girişimlerine karşı en üst düzey tedbirleri hayata geçirmiştir. Bu alandaki operasyonlar, sadece yerel ölçekte değil, uluslararası iş birliği çerçevesinde yürütülmekte; en ufak bir tolerans gösterilmemektedir.

 3. Tedbir, güvenlik duvarının bir parçasıdır

Kolluk kuvvetlerimiz profesyonel, donanımlı ve kararlıdır. Ancak, zaman zaman özellikle iş insanlarına, yatırımcılara ve kritik sektörlerde faaliyet gösteren kurumlara yönelen tehditler karşısında özel koruma ihtiyacı doğabilmektedir. Hükümetin kontrollü şekilde verdiği tabanca izinleri, işte bu noktada bireysel bir lüks değil, güvenlik zincirinin tamamlayıcı unsurudur.

 4. Karar vericiler keyfi değil, ihtiyaç temelli hareket etmektedir

Bu izinler, popülist yaklaşımlarla değil; kolluk kuvvetlerinin raporları, istihbarat analizleri ve risk değerlendirmeleri temel alınarak verilmiştir. Nitekim Sayın Başbakan’ın da belirttiği gibi, izinlerin büyük bölümü polis mensuplarına yöneliktir. Dolayısıyla, muhalefetin iddia ettiği gibi toplum genelini silahlandırmak gibi bir durum söz konusu değildir.

 5. Muhalefetin tepkisi yersiz ve halkta gereksiz korku yaratmaktadır

Gereksiz polemiklerle kamuoyunu yanıltmak, halkı paniğe sevk etmek ve hükümetin kararlılığını gölgelemek fayda sağlamaz. Asıl fayda, bu mücadelede birlik ve sağduyu ile devletin yanında durmaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, ekonomik ve sosyal olarak olduğu kadar güvenlik boyutunda da gelişen ve değişen bir yapıya sahiptir. Bu gelişim sürecinde, artan küresel kriminal tehditlere karşı alınan tedbirler, ne sorumsuz bir silahlanma politikasıdır ne de kontrolsüz bir uygulamadır.

Bu süreç, toplumun huzuru ve güvenliği için, ölçülü, denetimli ve ihtiyaç temelli bir güvenlik politikasıdır.

Demokrat Parti olarak , çağrımız şudur: Geliniz, bu hassas süreçte halkımızın güvenliği için alınan tedbirleri siyasi malzeme yapmayalım; güvenlik güçlerimizin yanında, devletimizin yanında olalım.