Kıbrıs’ın 7 asırlık sessiz tanığı: Cümbez’in gölgesinde…
Yedi asrı geride bırakan Gazimağusa’daki Cümbez Ağacı, hem tarihsel olaylara tanıklığı hem de gölgesinde sunduğu huzurla ziyaretçilerini geçmişle bugünün buluştuğu bir yolculuğa davet ediyor.
Gazimağusa’nın kalbinde, Lala Mustafa Paşa Camii’nin avlusuna adım attığınızda sizi karşılayan görkemli bir gölge vardır: Cümbez Ağacı. Söylenceye göre bu ağaç, Aziz Nikolas Katedrali’nin inşasına denk düşen yıl, yani 1298’de toprakla buluşmuş. Düşünün, yedi asırdan fazladır dimdik ayakta ve hâlâ nefes alıyor.
Yaprakları dut ağacına benzediği için Dut İnciri, Latince adıyla Ficus sycomorus, halk arasında ise sevgiyle Cümbez diye anılıyor. Kökleri Afrika’nın Sahel bölgesine kadar uzanan bu tropikal ağaç, bugün Mağusa’nın en sessiz tarih anlatıcılarından biri.
EFSANELERLE SARILI DALLAR
Anlatılanlara göre gövdesinden yükselen yedi büyük dal, her biri ayrı bir yüzyılı simgeliyor. İncil’de adının geçmesi, ona mistik bir anlam da yüklüyor. Kışın yapraklarını döküp ölü gibi görünmesi, baharda yeniden canlanarak avluda gölgelikler yaratması ise hayatın döngüsünü hatırlatıyor.
Cümbez, Lüzinyan şövalyelerinden Osmanlı fethine, Venedik taş ustalarından 1974 Barış Harekâtı’na kadar adanın tüm kırılma anlarına tanıklık etmiş. Belki de bu yüzden gövdesine dokunduğunuzda yüzyılların hafif uğultusunu duyduğunuzu hissediyorsunuz.
BİR NEFES, BİR ENERJİ
Bugün Mağusa Orman Dairesi tarafından korunan ve Ulusal Miraslar Listesi’nde yer alan Cümbez, turistlerin en çok fotoğraf çektiği noktalardan biri. Fakat sadece fotoğraf yetmiyor; mutlaka gövdesine sarılın. Araştırmalara göre ağaçları kucaklamak oksitosini artırıyor, stresinizi alıp huzur bırakıyor.
Belki de tatilinizin en huzurlu anı, bu dev çınarın gölgesinde geçirdiğiniz birkaç dakika olacak. Kim bilir, belki Cümbez’in yüzyıllardır biriktirdiği bereket size de bulaşır...
