Rum basını: Kıbrıs sorununun kalbi Amman ve Oslo’da atacak
BM’nin Kıbrıs sorununda hareketliliği idame ettirme çabasıyla yönünü yeniden sivil topluma çevirdiği ve kasım ya da aralık ayında düzenleyeceği tahmin edilen yeni gayriresmi genişletilmiş görüşme yönünde köprüler kurmakta olduğu bildirildi.

BM’nin Kıbrıs sorununda hareketliliği idame ettirme çabasıyla yönünü yeniden sivil topluma çevirdiği ve kasım ya da aralık ayında düzenleyeceği tahmin edilen yeni gayriresmi genişletilmiş görüşme yönünde köprüler kurmakta olduğu bildirildi.
Fileleftheros “Kıbrıs Sorununun Kalbi Amman ve Oslo’da Atacak” başlıklı haberinde, BM’nin, Kıbrıs sorununun “uzayıp giden bir çıkmaza ve mutlak atalete çakılı kalmadığı mesajını vermek istediğini, bu nedenle Ada dışında iki görüşme organize ediyor göründüğünü yazdı.
Gazete, ilk organizasyonun, yeni kurulan İki Toplumlu Gençlik'in 31 Ekim-3 Kasım’da Amman kentinde düzenlenecek panel için Ürdün’e gideceğini, Genel Sekreter’in Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in de orada olacağını yazdı.
İlk bakışta, gündemde, iki toplumlu gençlik komitesi ile Holguin arasında bir görüşme gündemi görünmediği ancak bunun, tematik konular belirlenmeyeceği anlamına gelmediği belirtilen haberde, Holguin’in Amman’dan hemen sonra Kıbrıs’a gelerek, yeni gayriresmi genişletilmiş görüşme öncesinde son kez iki lider ile görüşeceği kaydedildi.
Habere göre, planlanan ikinci hareketlilik aralık ayı başlarında Oslo’da gerçekleşecek. Çatışmaların çözümü konusunda uzman Norveç örgütü, Kıbrıs Türk ve Rum siyasiler ve geniş yelpazede Kıbrıs sorunuyla ilgilenen kişiler arasında bir “beyin fırtınası” düzenleyecek.
Gazete “Türkiye’nin Gelişmesi ve Kıbrıs Dengesinde Bölgemizle İlgili Trump Reçetesi” başlıklı manşet haberinde, Gazze ile ilgili ateşkes anlaşması ve Ukrayna meselesindeki girişimin uluslararası sorunların çözümünde yeni olgu ve pratikler yarattığını yazdı.
Bunun, ABD Başkanı Donald Trump’ın zorluklardan kaçmama ve müdahillere şartlar koşmaktan çekinmeme yaklaşımıyla ilgili olduğunu yazan gazeteye göre Türkiye, Gazze konusunda varılan ateşkese son anda katılarak gözlemciler arasına girdi ve bu durum Türkiye’yi yükseltti. Güney Kıbrıs ise Gazze’ye coğrafik yakınlığı ve kendi çözülmemiş sorunu sebebiyle bu denge içerisinde yer alıyor. Rum yönetimi gelişmelerde var olmak için kendi olanakları ve boyutları çerçevesinde hareket ediyor.
Gazeteye göre, Rum yönetiminin bütün müdahiller ile ilişkilerinin iyi olduğunu ve iletişim kanallarını açık tuttuğunu belirten yetkili bir kaynak, gelişmelere izleyici kalmadıklarını, gerek perde önünde gerek perde arkasında siyasi ve diplomatik hareketlerde bulunduklarını anlattı. Kaynak, Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un yakın zamanda gerçekleştirdiği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan ziyaretleri ile bölge ülkeleriyle yapılan temasların bu çerçevede olduğunu söyledi.