Kamusal eğitimde yaşananlar ve cumhurbaşkanlığı seçimi

Kuzey Kıbrıs’ta 2023 yılında, Türkiye’de yaşanan 6 Şubat depremlerinde binlerce insanımızın yaşamını yitirmesi ve bizleri de bu depremin Şampiyon Meleklerimizle vurması derinden etkilemiştir. 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden tüm soydaşlarımız ile Şampiyon Meleklerimizi ve öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum.

Deprem sonrası Kıbrıs’ta toplum, özellikle Şampiyon Meleklerimizin de kaybedilmesinin şoku ve derin üzüntüsü içerisinde, olan depremin fay hatlarından birinin aynı zamanda Kuzey Kıbrıs’a da uzandığı ve her an büyük bir depremin Kıbrıs’ta da olabileceği söylemleri ile okul binalarımızın depreme karşı dayanıklılığı konusunda toplumda hassasiyetler oluşmuş ve o dönemde yapılan çalışmalarla birçok okulun riskli olduğu ortaya çıkmıştır (127 okulun depreme dayanıksız olduğu açıklanmıştı).

Yine o dönemde deprem olabilir korkusu ile çok riskli bulunan okullar bir dönem kapatılmış, çadırlar kurulmuş, sonrasında ise işin içine siyasi oyunlar dahil edilerek üzerinden 3 yıla yakın süre geçmesine rağmen sadece 19 okulun güçlendirme çalışmaları tamamlanabilmiştir.

Niye bu konuyla bu yazıya başlıyorum? Çünkü her şeyin başlangıcı öğretmenlerin ve toplumun canları olan çocuklarımızın güvenliği konusunda sorgulamalar yapması ve günün sonunda en güvenli yerlerimiz olması gereken okul binalarının (savaş ve depremde toplanılacak yerler) dayanıksız olduğu sonucu halkta, devleti ve hükümeti sorgulamalarına yol açmıştır.

Öğretmen sendikalarının da bu sürecin takipçisi olması, sorgulaması ve yapılmayan işlerin sürekli halkla paylaşılması, iktidarı harekete geçirmiş, yasa dışı bakanlar kurulu kararları ile eğitime ve sendikalara karşı birçok karar üreterek, baskı, korkutma ve tehditlerle sendikalar susturulmaya çalışılmıştır.

Öğretmen Sendikaları:

• Okul binalarının fiziki olarak depreme dayanıksız olması ve çocuklarımızın can güvenliği sorunları
• Yetersiz okul sayıları ve konteyner sınıflar konusu
• Gettolaşan okullar ve eksik kalan çocuk hakları
• Bilimsel ve çağdaş eğitimde yapılanlar
• Teknolojiden geri kalan yeni nesiller
• Eğitim hakkı krizi
• Demokratik kültür ve seküler yaşam
• Siyasal İslam dayatmaları ve laik eğitim mücadelesi

Gibi saldırı ve tehditlerle karşı karşıya kalmışlardır.

Toplumsal hassasiyetlerle de oynanmaya başlanması karşısında, öğretmenlerin ve sendikalarının eğitim ve toplumsal mücadele ruhu yükselmiş ve böylece bu mücadelenin dışarıya topluma yansıması ise 10 binleri bulan halkı harekete geçirmiştir.

Son olarak 14 Nisan 2025 tarihinde, Kıbrıs Türk toplumu, 50’yi aşkın örgütle, 7’sinden 77’sine her yaştan halk ile birlikte ‘’Öğretmenimin İzindeyim’’ sloganlarıyla, atanmışların tüm siyasi oyun ve dayatmalarına (disiplin / başörtüsü tüzüğü) karşı mücadele diyerek 20 bine yakın insan destek vermiştir.

14 Nisan mitinginde söz alan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, kız çocuklarımıza karşı yapılan bu dayatmaların asla kabul edilmeyeceğini ve bu dayatmaları yapanların siyasi sonuçları ile karşı karşıya kalacaklarını daha o günden 20 bin insana haykırmıştır.

Öğretmenlerin ve sendikaların verdiği eğitim ve toplumsal mücadelenin 2025 Cumhurbaşkanlığı seçimine katkısı büyük olmuştur.

19 Ekim 2025 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde toplum ve yurttaşlar sisteme resetleme yapmışlardır. Halk iradesini, her cenahtan insan birleşerek sandığa yansıtmıştır. Kıbrıs Türkü kendi iradesini, özgürlüğünü, laik ve seküler yaşamını korumak için birleşerek gereğini yapmıştır.

Kıbrıslı Türkler tarihsel ve yaşamsal birikimi ile varlığını sürdürmek için Sn. Tufan Erhürman liderliğinde birleşmiştir. Yeni bir lider etrafında toparlanarak toplumsal mücadelesine kaldığı yerden devam edecektir. Beklenti budur.

Kıbrıslı Türklere ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Kalın sağlıcakla