"Başörtüsüne hassasiyet gösterenler, Cadılar Bayramı’nda aynı duyguları sergilemiyor"
KKTC Din Görevlileri Derneği, ülkede Cadılar Bayramı adı altında düzenlenen etkinliklerin, toplumsal değerler ve millî kimlik açısından sakıncalar barındırdığını belirten bir açıklama yayımladı.
Açıklama şu şekilde:
Son günlerde ülkemizde Cadılar Bayramı adı altında düzenlenen veya düzenlenecek etkinliklerin, özellikle gençler arasında giderek yaygınlaştığı gözlemlenmektedir. Ancak bu kutlamalar, toplumumuzun kültürel yapısı, geleneksel değerleri ve millî kimliği açısından bazı sakıncalar barındırmaktadır.
Cadılar Bayramı, kökeni itibarıyla Batı kültürüne dayanan bir gelenektir. Elbette kültürel çeşitlilik içinde farklı geleneklerin tanınması, öğrenilmesi ve paylaşılması doğaldır. Ancak bu tür etkinliklerin, eğlence boyutunun ötesinde, toplumumuzun yerel değerlerini geri plana itmemesine özen gösterilmelidir. Zira kimliğimizi oluşturan gelenekler, inançlar ve kültürel miras, bizi biz yapan unsurlardır. Öte yandan, Cadılar Bayramı’nın ticari yönü de dikkat çekicidir. Korku temalı bu materyallerin tüketim kültürü üzerinden pazarlanması, genç zihinlerde yanlış algılar oluşturabileceği gibi, yerli ve millî değerlerimizin gölgede kalmasına da yol açabilmektedir.
Son dönemlerde bazı okullarımızda öğrenciler arasında Cadılar Bayramı etkinliklerinin düzenlenmesi dikkat çekmektedir. Bu noktada, eğitim kurumlarımızın kültürel etkinlikleri seçerken daha dengeli bir yaklaşım benimsemeleri önem taşımaktadır. Nitekim geçmişte başörtüsü gibi dinî ve kültürel semboller konusunda “tarafsızlık”, “laiklik” ya da “okul düzeni” gerekçeleriyle hassasiyet gösteren, eylemler yapan bazı çevrelerin, yabancı kökenli bir gelenek, kullanılan kostüm, kılık kıyafet ve yapılan makyajlar ile çocuklarımızın ve gençlerimizin ruhsal yönünü, hayal dünyasını olumsuz etkileyebilecek olan Cadılar Bayramı karşısında aynı duyarlılığı sergilememesi düşündürücüdür.
Bu durum, farklı kültür ve inançlara yaklaşımda tutarlılık ihtiyacını gündeme getirmektedir. Eğitimcilerimizin, öğrenciler arasında hiçbir ayrım gözetmeden hem evrensel değerlere hem de yerel kültürel unsurlara saygı temelinde bir eğitim ortamı oluşturması en doğru yaklaşımdır.
Toplumumuzun en güçlü yönlerinden biri, farklı kültürleri tanırken kendi öz değerlerinden kopmamasıdır. Dolayısıyla okullarımızda yerli geleneklerimizi, tarihî mirasımızı ve millî bayramlarımızı aynı coşkuyla yaşatacak etkinliklerin teşvik edilmesi, kültürel çeşitlilik ile aidiyet duygusu arasındaki dengeyi sağlayacaktır.
Kültür bir zenginliktir; ancak bu zenginliğin korunması, farklılıklarımızı saygı çerçevesinde kucaklayarak kendi kimliğimizi bilinçle sahiplenmemizle mümkündür. Bu doğrultuda, Millî Eğitim Bakanlığımızı, eğitim kurumlarını ve sivil toplum kuruluşlarını kültürel etkinliklerde daha bütüncül, kapsayıcı ve toplumun ortak değerlerini gözeten bir yaklaşım sergilemeye davet ediyor konu ile ilgili gerekli önlemlerin alınmasını diliyoruz.
