DAÜ-SEN: DAÜ’de liyakat esas olmalıdır
Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin (DAÜ) karşı karşıya olduğu mali sorunlarla ilgili açıklama yapan DAÜ-SEN, krizin kalıcı biçimde aşılabilmesi için liyakata dayalı bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin (DAÜ) karşı karşıya olduğu mali sorunlarla ilgili açıklama yapan DAÜ-SEN, krizin kalıcı biçimde aşılabilmesi için liyakata dayalı bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Sendika, üniversitenin tüm paydaşlarının katkısıyla katılımcı, şeffaf ve demokratik bir yönetim kültürünün yerleşmesi için mücadelelerini kararlılıkla sürdürdüklerini ifade etti.
DAÜ-SEN’den yapılan açıklama şu şekilde:
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) içinde bulunduğu mali sıkıntıları liyakata dayalı iyi bir yönetim yapısıyla aşabilir. Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) olarak, üniversitemizin tüm bileşenlerinin katkısıyla katılımcı, şeffaf, demokratik ve liyakata dayalı bir yönetim anlayışının yerleşmesi için çabalarımızı kararlılıkla sürdürmekteyiz. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin içinde bulunduğu mali sıkıntıların aşılması, ancak liyakat ilkesine dayalı etkili bir yönetim yapısıyla mümkündür. Bu anlayış yerleşmeden, hiçbir programın ya da protokolün gerçek anlamda başarıya ulaşması mümkün değildir. DAÜ için imzalanan protokolün hedeflerine ulaşılması da ancak liyakat temelli bir yönetim anlayışı ile sağlanabilir.
Üniversitemizin tüm paydaşlarının ayrışarak değil, ortak değerler etrafında birleşerek bütünleşmiş bir yapı oluşturması gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda, DAÜ Yönetimi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın, demokratik ve özerk üniversite ilkelerine bağlı, liyakata dayalı bir yönetim anlayışını benimsemeleri büyük önem taşımaktadır.
Sendikamız tarafından bugüne kadar DAÜ Rektörlüğü’ne ve Milli Eğitim Bakanı’na yapılan uyarılar ne yazık ki dikkate alınmamıştır. Üniversitemizde vekaleten atama yetkisinin suistimal edilmesi sonucu, uzun süredir vekâleten yürütülen çok sayıda yöneticilik pozisyonu hâlen devam etmektedir.
İlgili bakanlıkların, liyakat esaslı bir yönetim yapısını gerçekleştirmek yerine kişisel veya siyasi bağlılık temelli yaklaşımları öncelemesi, DAÜ’yü protokol hedeflerinden uzaklaştırmaktadır. Görevden alınan iki dekanın görevlerine iade edilmesi, sürecin daha da derinleşmesini engellemiş olsa da, mevcut olağan dışı durum en kısa sürede tamamen sonlandırılmalıdır. Tüm yönetici pozisyonları, demokratik ve özerk üniversite ilkelerine bağlı, liyakata dayalı biçimde asaleten atanmalıdır. Bu noktada, Milli Eğitim Bakanı’nın “İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu Başkanı” sıfatıyla, DAÜ Rektörlüğü’nü ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu bu yönde teşvik eden bir tutum benimsemesini bekliyoruz.
Üniversitemizin geleceği açısından bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şey; demokratik, özerk ve liyakat temelli bir yönetim yapısının tesis edilmesidir.
DAÜ artık liyakatten uzak, başarısız yöneticileri daha fazla tolere edemez.
Daha az yönetici, daha çok liyakat.