Salman: Anons yanlış anlaşıldı, suç varsa, yalnızca hatalı iletişimden ibarettir

Atleks Sanverler Ortaokulu Müdürü Nihal Salman, Çarşamba günü bazı sosyal medya sitelerinde yayımlanan ve eleştirilere sebep olan “Ailesini arayabilen arasın, başınıza bir şey gelirse biz sorumlu olmayacağız” anonsu ile ilgili açıklama yaptı.

Kıbrıslı Gazetesi
12/12/2025 09:40
Salman: Anons yanlış anlaşıldı, suç varsa, yalnızca hatalı iletişimden ibarettir

Atleks Sanverler Ortaokulu Müdürü Nihal Salman, Çarşamba günü bazı sosyal medya sitelerinde yayımlanan ve eleştirilere sebep olan “Ailesini arayabilen arasın, başınıza bir şey gelirse biz sorumlu olmayacağız” anonsu ile ilgili açıklama yaptı.

Salman’ın açıklamasının tamamı şu şekilde,

Ben Atleks Sanverler Ortaokulu’nun müdürüyüm. Okulumuzda yaşanan talihsiz olayın topluma yansımasını hayretle izledim. Bu duruma neden şaşırdığımı ayrıntılı biçimde açıklamak isterim.

9 Aralık 2025 Salı günü, saat 07.30–08.00 arasında nöbetçi olan ve bu yıl bu görevi ilk kez yapan görevlendirme muavinimiz, olumsuz hava koşulları nedeniyle alışılmadık bir durumla karşılaşmıştır. Evlerine su giren, yollar kapandığı için okula gelemeyen öğretmenlerin yanında; okula gelmeyi başaran yaklaşık 50 öğrencimiz (toplam 450 öğrenciden 50’si) muavinimize “Hocam, eve gitmek istiyorum.” diyerek başvurmuştur. Bazı öğrenciler evlerinin yakın olduğunu, yürüyerek gidebileceklerini söylemiştir.

Aynı gün bir velimiz çocuğunu okula bırakmış, ancak hava şartları kötüleşince geri dönerek oğlunu almak istemiştir. Muavinimiz öğrenciyi dört kez anons etmiş; ben ve personelim okulun tüm çevresini taramamıza rağmen öğrenciyi bulamamışızdır. Bunun üzerine veliyi aradım ve öğrenciyi okulda bulamadığımızı belirterek nerede olabileceğini sordum. Baba, kaygılı konuşmam üzerine beni sakinleştirerek çocuğunun eve doğru yürüdüğünü, bulduğunda haber vereceğini söyledi. Daha sonra arayıp çocuğuna ulaştığını bildirdi.

Tüzük gereği bir öğrenci raporsuz 15 gün üst üste okula devam etmezse otomatik olarak sınıf tekrarı yapar. Bu nedenle bazı velilerimiz o gün okula gelemeyen çocuklarının devamsızlıklarının işlenip işlenmeyeceğini sormuştur.

Gelelim anonsa… Muavin arkadaşımızın “Velilerinizi arayın, sizi almadan okuldan ayrılmayın; dışarıda başınıza bir şey gelirse sorumluluk alamayız. Yoklama yapmayacağız.” şeklindeki ifadesi yanlış anlaşılmıştır. Aslında kastettiği, okula gelen öğrencilerin yoklamasının alınacağı fakat sisteme işlenmeyeceği; öğrencilerin kötü hava koşulları nedeniyle devamsızlık haklarının olumsuz etkilenmemesinin amaçlandığıdır.

Bu anons yapılırken ben ve öğretmen arkadaşlarım okul bahçesinde yağmur altında bekleyen öğrencilerin ıslanmaması için sınıflarına geçmelerini sağlamaya çalışıyorduk. Evet, muavin arkadaşım hata yaptı. Anonsu benim bilgim dışında yaptı ve bunu da sorumluluğun ağırlığı altında eksik ifade etti. Bakanlığın okulları tatil etmediği bir günde böyle bir duyuru yapmaya hakkımız yoktu. Ancak bu arkadaşımız ilk kez böyle bir görev alıyor, ilk kez böyle bir sorumluluk taşıyor ve ilk kez olağanüstü bir durumla karşılaşıyordu. Suçu varsa, yalnızca bu hatalı iletişimden ibarettir.

Şimdi aynı arkadaşımın okuldaki fedakârlığını anlatmak istiyorum. Okulumuzda muavin eksikliği olduğu için bu görevi fazla ders yüküne rağmen kabul etmiştir. Evladının ciddi ve kronik bir hastalığı vardır; okulun açık olduğu dönemde çocuğu 18 gün hastanede yatmıştır. Buna rağmen sabah çocuğunu hastanede yalnız bırakıp okula gelmiştir. “Hocam, rapor al, çocuğunu yalnız bırakma.” dememe rağmen “Okulumu ve arkadaşlarımı yalnız bırakamam, geceleri oğlumun yanındayım.” diyerek görevine devam etmiştir. Ayrıca ağır hasta olan babasının bakımını da okul saatleri dışında üstlenmiştir. Kendi kronik rahatsızlığı olmasına rağmen 27 yıllık meslek hayatında görevini düzenli ve özverili şekilde sürdürmüştür.

Tüm bu detaylardan sonra toplumumuzdaki linç kültürüne gelmek istiyorum. Önce videoyu çeken öğrencimize ve bunu medyaya veren velimize sesleniyorum: Amacınız neydi? Arkadaşımızı, okulumuzu, öğretmenlerimizi ve idareyi zor durumda bırakmak mı? Arkadaşım, yaptığı basit bir iletişim hatası yüzünden kendisine ve okulumuza yönelen ağır tepkiler nedeniyle üç gündür gözyaşı döküyor. Değerli velim, bu davranışınız okula ve yönetime güven duymadığınızı tüm toplumun önünde ilan ettiğiniz anlamına gelir. Eğer gerçekten güvenmiyorsanız, çocuğunuzu bu okuldan almanız beklenir.

Ben de geçmişte kızlarımdan birinin eğitim gördüğü özel okulun yönetimine güvenmediğim için kaydını almıştım. Bunu yaparken müdürle yüz yüze konuşup neden güvenmediğimi açıkça ifade ettim; ne sosyal medyada ne basında herhangi bir karalama yapmadım. Çünkü insan yaptığı davranışın arkasında durursa karakterli olur. Bu nedenle videoyu medyaya veren velimizin gerçekten okulumuza güvenmediği için mi yoksa başka bir amaçla mı böyle davrandığını merak ediyorum.

Etkili ebeveynliğe gelince… Çocuklarımız yalnızca akademik bilgileri değil; akranlarıyla iletişimi, zorbalığa karşı durmayı, öğretmenlerine ve büyüklere saygı duymayı, toplumsal kuralları da okulda öğrenirler. Eğer biz anne-babalar çocuklarımıza “Öğretmenler kötü, seni ben korurum.” mesajı verirsek öğretmenlere değil, kendi çocuklarımıza zarar veririz. Çünkü öğretmenini sevmeyen ve saymayan bir çocuk öğrenmeye açık olamaz. Ben de bir anneyim; çocuklarımın her hatasında yanlarında olurum ancak öğretmenlerine saygısızlık etmelerine izin vermem. Çocuğunu seven her ebeveyn, çocuğunun öğretmenine saygı duyması için çaba gösterir.

Bu nedenle videoyu paylaşan velimize soruyorum: Bu haksız linç girişiminde aslında kime zarar verdiniz? Çocuğunuza mı? Okulun imajına mı? Yoksa kendinize mi? Bugün güvenmediğiniz iddiasıyla “rezil” ettiğinizi düşündüğünüz okula çocuğunuzu getirirken ne hissettiniz?

Gelelim sendikamıza…

Yıllar önce ülkemizde bazı bebeklere hemşireler tarafından yanlışlıkla alkol verilmesi sonucu bir bebeğimizi kaybettik. Annem, babam ve kardeşim hemşire olduğu için olaya duygusal tepkiyle sert bir paylaşım yapmıştım. Hemşireler sendikası kardeşime ulaşıp paylaşımın kaldırılmasını istedi. Kardeşim, “Ben de hemşireyim, kimse isteyerek böyle bir şey yapmaz; o arkadaşların yaşadıklarını biliyor musun?” dediğinde hatamı anladım ve paylaşımı kaldırdım. Çünkü bilmeden, dışarıdan yorum yapmak insanlara zarar verebiliyor.

Bu olayı anlatmamın nedeni, bağlı bulunduğumuz sendikanın bu süreçte ne beni ne de arkadaşımı arayıp “Durum nedir? Yardım ederbilir miyiz?” diye sormamasıdır. Oysa hiçbir öğrencimiz zarar görmemişti. Buna rağmen sendikamızdan tek bir geçmiş olsun mesajı dahi almadık. Grevlerde okula gelmeyi biliyorlar ama öğretmenini yalnız bırakmamak gerektiğinde ortada yoklar. Öğretmenlik mesleğinin itibar kaybının nedenlerinden biri de sürekli yapılan ve kamuoyu desteğini kaybeden grevler olabilir mi?

Gelelim medya yöneticilerine… Bir haberin doğruluğunu araştırmak, medya etiğinin temel kurallarındandır. Keşke video yayınlanmadan önce beni arayıp durumu sorsalardı. Belki cevabımı yetersiz bulabilirlerdi; bu onların değerlendirmesi olurdu. Ancak görüyorum ki insan onuru, reyting uğruna değersizleşmiş durumda. Eksik, yanlış ya da yanıltıcı bilgi bile sadece daha çok tıklanmak için kullanılabiliyor. Medyamızın geldiği bu nokta gerçekten üzücüdür.

Haberi ilk yayınlayan KıbrısOnAir yayıncılık şirketine bizi dinledikten sonra sosyal medya haberini kaldırdıkları için teşekkürü bir borç bilirim. Bizi arayarak öğretmenleri ile birlikte yanımızda olduğunu söyleyen Okul Müdürü arkadaşlarıma da çok teşekkür ederim.

Son olarak, haberi ağır ve kırıcı yorumlarla paylaşan meslektaşlarıma sesleniyorum:

Hemşireler, mesleklerinin sorumluluğu gereği birbirlerine sahip çıkar ve hata olsa bile meslektaşlarını linç etmezler. Biz hangi çocuğu koruyamadık? Hangi öğrenciyi sahipsiz bıraktık?

Bu nedenle bu yanlış anlaşılmayı çirkin yorumlarla büyüten meslektaşlarımı kınıyorum. Bugün bizim başımıza gelen basit bir iletişim hatası, yarın sizin de başınıza gelebilir. Yeni nesil öğretmenliğe saygı duymayan, açığını arayan veli ve öğrenci profiliyle hepimiz karşı karşıyayız.

Ve olay hakkında saygısızca yorum yapan herkesi okulumuza davet ediyorum. Gelin, bizi görün. Öğrencilerimize ve velilerimizin çoğunluğuna sorun. Eğer çocuklarımızı koruyamadığımızı düşünürseniz, odama buyurun ve kahve içerken eksiklerimizi yüzüme söyleyin. Ama lütfen oturduğunuz yerden linç etmeyin.

#Atleks Sanverler Ortaokulu#Nihal Salman