Rahvancıoğlu: Asgari ücret reel olarak eriyor, alım gücü düşüyor!

Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, asgari ücretin yıllardır reel olarak eridiğini, alım gücünün sürekli düştüğünü ve bunun 2020–2025 döneminde açıkça görülebildiğini ifade etti.

Rahvancıoğlu Haber Kıbrıs’ta yayınlanan Muazzez Gazihan’ın sunduğu Haber ve Ötesi programına katılarak açıklamalarda bulundu.

“ASGARİ ÜCRET REEL OLARAK ERİYOR, ALIM GÜCÜ DÜŞÜYOR”

Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, ülkede 2020 yılından bu yana ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda ciddi bir durağanlık yaşandığını belirterek, 2025 yılının ise önceki yıllardan çok da farklı olmadığını ancak toplum açısından sınırlı da olsa bir umut duygusunun yeniden hissedildiği bir yıl olduğunu söyledi.

Rahvancıoğlu, asgari ücretin yıllardır reel olarak eridiğini, alım gücünün sürekli düştüğünü ve bunun 2020–2025 döneminde açıkça görülebildiğini ifade etti. Sağlık hizmetlerinin hem kalitesinin hem de erişilebilirliğinin gerilediğini, kamu eğitim sisteminin ise ciddi bir çöküş içinde olduğunu vurgulayan Rahvancıoğlu, konteyner sınıfların artık “normal” haline geldiğini ve eğitimin bilinçli şekilde özele yönlendirildiğini söyledi.

Ulaşım politikalarına da değinen Rahvancıoğlu, trafikte araç sayısının hızla arttığını ancak toplu taşıma, bisiklet yolları ve yaya altyapısı gibi bireysel araç kullanımına alternatif alanlarda hiçbir ilerleme kaydedilmediğini kaydetti. İş kazaları ve iş cinayetleri, kadına yönelik şiddet, kadın ölümleri ve doğa talanının da artarak devam ettiğini ifade eden Rahvancıoğlu, Kıbrıs sorunu bağlamında ise “görüşmeyiz” anlayışıyla her şeyin durdurulduğu bir sürecin yaşandığını belirtti.

“MECLİS İÇİ MUHALEFETİN HÜKÜMETİ GERÇEKTEN ZORLAYACAK BİR PRATİĞİ YOK”

Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte toplumda bir değişim beklentisinin oluştuğunu dile getiren Rahvancıoğlu, ara seçimde Sami Özuslu’nun kazandığı süreçte düşük katılıma rağmen ortaya çıkan tablonun, iktidara bir mesaj niteliği taşıdığını söyledi. Benzer bir mesajın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de verildiğini ancak hükümeti oluşturan partilerin bu mesajı aldığını düşünmediğini kaydeden Rahvancıoğlu, meclis içi muhalefetin hükümeti gerçekten zorlayacak bir pratiğinin olmadığını ifade etti.

Meclis muhalefetinin sokağa, çalışma hayatına, eğitime ve sağlığa yansıyan bir mücadelesi bulunmadığını belirten Rahvancıoğlu, bunun hükümetin hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesine neden olduğunu söyledi. Buna rağmen 2025 yılının, toplumun Kıbrıs sorunundaki durağanlığa ve iktidarın politikalarına bir yanıt verme ihtiyacını hissettiği bir yıl olduğunu ifade etti.

“LİYAKAT ANCAK ÖRGÜTLÜ BİR TOPLUMLA MÜMKÜN”

Reçete ve diploma skandallarıyla birlikte ülkede yozlaşma ve rüşvetin sistematik hale geldiğini söyleyen Rahvancıoğlu, “Bir bütün çürüdüğünde tüm kademeleriyle çürür; balık baştan kokar” dedi. Yaşanan bazı hesaplaşmaların kalıcı bir liyakat sürecine dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Rahvancıoğlu, bunun ancak örgütlü bir toplumla mümkün olabileceğini ifade etti.

Bağımsızlık Yolu’nun her zaman “bataklıkta sinek avlamanın çözüm olmadığı”nı söylediğini belirten Rahvancıoğlu, kara parayla mücadelede kumarhaneler, gece kulüpleri, inşaat sektörü ve kayıt dışı sermaye hareketlerinin mutlaka mercek altına alınması gerektiğini dile getirdi. Ülkedeki para döngüsünün, halkın gerçek harcama kalemleriyle örtüşmediğini ifade eden Rahvancıoğlu, kara paranın kaynağına inilmeden sorunun çözülemeyeceğini söyledi.

“DÜZENİ DEĞİŞTİRECEK GÜÇ EMEKÇİLERDE”

Düzeni değiştirecek gücün emekçilerde olduğunu vurgulayan Rahvancıoğlu, mevcut hükümetin beş yıllık icraatlarıyla halk nezdinde tüm olumsuzlukların sembolü haline geldiğini, ancak muhalefetin de geçmiş politikalar nedeniyle masum olmadığını ifade etti.

Son cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra gündeme gelen erken seçim tartışmalarına da değinen Rahvancıoğlu, bütçenin 28 evet, 2 hayırla geçmesini hatırlatarak, muhalefetin bütçe oylamasında dahi sonuna kadar Meclis’te kalmadığını söyledi. Rahvancıoğlu, bu yaklaşımın sokakta mücadele etme iradesinin de olmadığını açıkça gösterdiğini ifade etti.

“2026 BÜTÇESİ SERMAYEDEN YANA”

2026 bütçesinin sermayeden yana olduğunu vurgulayan Rahvancıoğlu, maaşlar ve teşviklerin aynı kalem altında gösterilerek yanlış bir algı yaratıldığını, gerçekte maaşlara giden payın yaklaşık yüzde 32 olduğunu belirtti. Bağımsızlık Yolu’nun genişlemeci bütçe anlayışını savunduğunu ifade eden Rahvancıoğlu, çözümün giderleri kısmakta değil, vergi adaletini sağlayarak gelirleri artırmakta olduğunu söyledi. Servet vergisinin sosyal devletin bir gereği olduğunu belirten Rahvancıoğlu, artan oranlı gelir vergisiyle zenginlerin adil şekilde vergilendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan siyasi parti toplantısına Bağımsızlık Yolu’nun çağrılmamasını da değerlendiren Rahvancıoğlu, bunun yasal değil siyasi bir tercih olduğunu söyledi. Bağımsızlık Yolu’nun rejim dışı bir emekçi partisi olduğunu vurgulayan Rahvancıoğlu, bu durumun kendileri açısından şaşırtıcı olmadığını ifade etti.

“ÖZEL SEKTÖR ÇALIŞANLARININ DA 13. MAAŞ ALMAK HAKKIDIR”

13’üncü maaşın kamu çalışanları için kazanılmış bir hak olduğunu, özel sektör çalışanları için de bu hakkın sağlanabileceğini belirten Rahvancıoğlu, bunun teknik olarak mümkün olduğunu söyledi. Asgari ücretin ise en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve hayat pahalılığına endeksli olarak otomatik artırılması gerektiğini vurguladı.

Hayat pahalılığıyla mücadelenin sadece maaş artışıyla değil, eğitimin, sağlığın, ulaşımın, barınmanın ve enerjinin kamusal olarak sağlanmasıyla mümkün olacağını ifade eden Rahvancıoğlu, devletin anayasal sorumluluklarını yerine getirmesi halinde halkın cebinde daha fazla para kalacağını söyledi.

“BAĞIMSIZLIK YOLU ERKEN SEÇİME HAZIRDIR”

Bağımsızlık Yolu’nun en geç 2026 Haziran’ında erken genel seçim yapılması gerektiğini savunduğunu belirten Rahvancıoğlu, parti olarak adayları, programları ve şeffaf bütçeleriyle seçime hazır olduklarını kaydetti. Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun halka yalan söylemeyen, her kuruşun hesabını veren tek parti olduğunu vurguladı.