Üstel: Rum Yönetimi’nin tutuklama girişimleri hukuka aykırı ve düşmancadır
Başbakan Ünal Üstel, Rum Yönetimi’nin KKTC’deki eski Rum malları üzerinden yeni bir tutuklama dalgası hazırlığında olduğu yönündeki haberler üzerine yaptığı açıklamada, girişimi “hukuka aykırı, siyasi saikli ve düşmanca” olarak niteledi.
Başbakan Ünal Üstel, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarında yer alan ve mülkiyet meselesi devam eden taşınmazlar üzerinden yeni bir tutuklama ve kovuşturma dalgası başlatmaya hazırlandığı yönündeki haberleri sert bir dille değerlendirdi.
Üstel, söz konusu girişimlerin açıkça siyasi saiklerle yürütüldüğünü vurgulayarak, Rum Yönetimi’nin 1960 Kurucu Antlaşmaları’nı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ve uluslararası hukukun temel ilkelerini hiçe saydığını belirtti. Bu adımların Kıbrıs Türk halkını ekonomik, sosyal ve siyasi baskı altına alma amacı taşıdığını ifade eden Üstel, “Bu uygulamalar ne hukukla ne de iyi niyetle izah edilebilir” dedi.
KKTC’nin kendi anayasal düzeni, yargı sistemi ve egemen yetkileri çerçevesinde hareket eden bağımsız bir devlet olduğunun altını çizen Üstel, KKTC sınırları içerisindeki tüm hukuki ve ticari işlemlerin KKTC yasalarına tabi olduğunu kaydetti. Rum Yönetimi’nin bu gerçekliği yok sayarak vatandaşları, yabancı uyrukluları, yatırımcıları ve hatta kendi vatandaşlarını hedef alan tutuklama girişimlerinin açık bir yetki aşımı olduğunu söyledi.
Özellikle yabancı uyrukluların Avrupa Birliği topraklarına girdiklerinde tutuklanma tehdidiyle karşı karşıya bırakılmasının, AB’nin serbest dolaşım ilkesine ve Avrupa hukukuna açık bir darbe olduğunu belirten Üstel, bu yaklaşımın hukukun değil, korkunun araçsallaştırıldığını gösterdiğini ifade etti.
Başbakan Üstel, Fransa’da yaşanan son gelişmenin de Rum tarafının iddialarının hukuki zeminini zayıflattığını vurguladı. İran asıllı KKTC vatandaşı Behdad Jafari hakkında Fransız mahkemelerinin verdiği serbest bırakma kararını hatırlatan Üstel, bu kararın Rum Yönetimi’nin uluslararası platformlarda yürüttüğü sürecin ne kadar dayanıksız olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Rum Yönetimi’nin Taşınmaz Mal Komisyonu’nu yok sayma çabalarını da eleştiren Üstel, Komisyonun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini hatırlattı. Buna rağmen Rum tarafının hukuki çözümleri siyasi hedefleri uğruna sabote ettiğini kaydetti.
Açıklamasında net bir uyarıda bulunan Üstel, bu tek taraflı ve saldırgan tutumun adadaki kırılgan ortamı daha da zehirlediğini, çözüm umutlarını baltaladığını ve iki halk arasındaki güveni zedelediğini ifade etti.
“Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir” diyen Üstel, Anavatan Türkiye ile tam bir uyum içerisinde, vatandaşların, yatırımcıların ve KKTC’de yasal zeminde faaliyet gösteren herkesin haklarını korumak için gerekli tüm siyasi, hukuki ve diplomatik adımların atılacağını vurguladı.
Başbakan Üstel, Rum Yönetimi’ni aklıselime, uluslararası hukuka saygıya ve gerilimi tırmandıran politikalardan derhal vazgeçmeye davet ederek, Kıbrıs’ta kalıcı bir çözümün ancak egemen eşitlik temelinde ve iki tarafın iradesine saygı gösterilerek mümkün olabileceğini kaydetti.